PENCEREDEN GÖRÜNÜM
Pencerede ne var biliyor musun?
Sessizliği yırtan hummalı bir bahar,
Asur’un boyun eğişinin gölgesinde
Arda kalan, görücü usulü sevdalar var.
Pencerede ne var biliyor musun?
Babil’in Asma Bahçelerinden bir salkım,
Almış başını giden Ninova’lı bir süvari,
Sarıya boyanmış bir gökyüzü var.
Pencerede ne var biliyor musun?
Dicle’nin yeşil sularında ışıldayan
Karpuz kabuklarında, lirik sözcükler
Kral Şuşin’e sunulan şiirler var.
Pencerede ne var biliyor musun?
Mezopotamya’dan görünüm var.
ÜÇ ADA DÖRT ADAM
BİR GÜNLÜK SEYİR DEFTERİ
Güneşle uyanmışlığın sessizliği içinde
Bir dilim ay parçası gibi yüreklerimiz.
Köprülerinden geçiyoruz
Caddelerinden, sokaklarından şehrin
Dur durak bilmeden geçiyoruz.
Doğurganlığı üzerinde tabiatın,
Sarı gözlü papatyalara
Takılmasa da gözlerimiz,
Yediveren gülleri ne kadar da
Rengârenk ve mağrur
Bir tarafımız kır,
Bir tarafımız deniz.
Denizin üstü maviden bir gömlek,
Rüzgârın boyun eğdiği ada
Birkaç mil kadar gözden ötede
Alsın başını dağılsın artık hüzünler,
Umut balyalarıyla karaya vurma zamanı
Kır dümeni aşk rıhtımına Kaptan!
Fikret Çelik