Yazarımız ÖzkanHüseyn Azərbaycan mətbuatında

Büyük idealler ve emeller için mücadele etmek, kendi insanlarını ve milli kimliğini canlı tutmak da kahramanca bir eylemdir. Böyle kutsal bir görevin taşıyıcısı olan mücadele insanları, halk tarafından her zaman saygı görmüştür. Aslına bakarsanız, inançları, becerileri ve iradesiyle birlikte yaşayanlar, bu mücadeleyi yaşam tarzları olarak görürler ve hatta vatandaşlarını aynı ruh içinde yaşamaya teşvik ederler. Bunun adı vatan bağlılığı, milliyeti ve Türk aşkı Turan’dır …

Burada, kendini mücadele insanı olarak ilan eden Turan aşığı Özkan Hüseyin’i kastediyorum. Ve birçok Avrupa ülkesinde seyahat etmiş olan yurttaşımız, Azerbaycan’da mücadele kitapları ile tanınıyor ve seviliyor. Birçok kez Bakü’de bulundu ve birçok edebi ve kültürel etkinlikte, yaptığı mücadele konusundaki düşüncelerini paylaştı. Özkan Hüseyin, ülkemizi her ziyaretinde büyük bir coşku ve sevgiyle sanatseverler tarafından karşılandı. Batı Trakya Türkleri’nin edebiyat meclisleri, kültürel dernekleri hakkında bilgi verir ve bu derneklerin faaliyetleri hakkında konuşur.

Hala onunla ilgili çok az bilgim olduğunu itiraf etmeliyim ve Batı Trakya Türkleri Araştırma Merkezi Başkanı Türk oğlu Özkan Hüseyin’i tanımıyordum. Bugünlerde onunla Abşeron ilçesi Khirdalan Merkez Kütüphanesinde buluşmaya davet edildim. Her zaman olduğu gibi, Ozkan’ın memleketinin sorunları, konuşması, dostlarımızın şiirleri ve yazıları, kendisine adanmış şair ve yazarlar hakkında konuşması ve “Türkün Türk’ten başka dostu yok” konuşması.. O etkinlikte dikkatim, kendi tasarım ve düzenlemesi olan bir kitaba çekildi. Ben zaten konuyu seçtim. Düşündüm bu kitabı, Batı Trakya mücadelecisi Özkan Hüseyin’in yaratıcılığı ve eylemiyle ilgili okuyuculara sunmak daha ilginç olacak.. Kitabla ilk tanışmamda, Özkan Hüseyin’in manevi zenginliğinin, yükselişinin ve kimliğinin öncüsü olan yaşamını ve faaliyetlerini yansıttığının farkına vardım. Bu nedenle, fikirleri ve özü, içeriğe uygun 490 sayfalık bir kitaptan bahsetmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Öncelikle  yüksek kişiliği ön planda olan kahramanımızın yaşam ve faaliyetlerinin farkına vardım.

Size, EBRD’nin bir üyesi olan Shafaq Sahibli’nin, etkin basında böyle kapsamlı bir kitabı derleyen ve hazırlayan bir şair-yayıncı olduğunu ve kelimelerle çalışan EBRD üyesi şair, yazar olduğunu hatırlatmak isteriz. Turancı. Öncelikle ve en önemlisi, her bir hanımın fikirlerini tanımak, prizmalarından ve hafıza ışıklarından akmak, kitabın çok ilginç bir insanın hayatına adandığına dair büyük bir güven verdi.
Şununla başlayalım: S.Sahibli, Batı Trakya’nın siyasi kargaşa sırasındaki tarihi kaderinin önsözünde şöyle yazıyor: “Batı Trakya Cumhuriyeti, 31 Ağustos 1913’te Osmanlı ruhundan ilham alarak ilk bağımsızlık duasını okudu. Balkan savaşından sonra Müslüman nüfus tarafından kurulan Batı Trakya, 55 gün yaşadı ve varlığını geri kazanma misyonunu paylaşmaya devam ediyor” Böyle bir özet Özkan Hüseyin’in yıllarca süren mücadelelerinin özüdür. Burada toplanan tüm makalelerin ruhundan da görebileceğimiz gibi, doğum yerinin Batı Trakya Sarıcalı köyü olmasına rağmen, tüm Türk dünyasının Özkan Hüseyin’in anavatanı olduğu kesin.. Bu kompakt bilgiden, Özkan Hüseyin’in sözlerinin, faliyetlerinin ve yıllarca mücadelesinin niteliği açıktır.

Kitaba dahil edilmiş yazılar – makale, esse, hatıra, ödüller, reportaj, uluslararası toplantılardan, konfrans və sempozyumlardan çıkışlar, şairler özünün çok çeşitli olması ilə de büyük ölçüde ilgi çekmektedir. Bir sözle, Özkan bey bir çok edebiyat ve sanat adamlarının nazarında Türkçülüğün aşığı, tebliğcisi gibi, Batı Trakyanın bir savunucusu olmasıyla tanınan ve sevilen Türk oğludur.

Kitaplarında ifade edilen görüşler aslında milliyetçilerin kahramanlığı, Türk oğlunun muhteşem mücadelesine olan sevgisinin ve hayranlığının ifadesidir. Tabii ki, Özkan Hüseyin gibi kahraman oğulların yaşamları sorunsuz geçmiyor. Mücadelede yaşam nasıl bu kadar yumuşak olabilir? Bu tür insanlar tohumlar gibi fikirlerini akıllarına sokuyorlar ve seslerinin, mücadelelerinin etkisini görene kadar acı dolu yollardan geçiyorlar. Başka bir deyişle, meselenin iyiliği için, yoluna çıkan engeller var, ama mücadele etmeye devam ediyorlar. Böyle bir yaşam tarzında olan Özkan Hüseyin’in, bu yönleri Türk dünyasının sevdiği özellikleridir

Hayatından çok net bir şekilde görebiliyoruz ki, Özkan Hüseyin düşüncelere ışık tutuyor, hayatının ilk aşamasından başlayarak, şimdiye kadar yaşadığı acıyı, Batı Trakya’nın problemlerini, BATTAM ile olan ilişkilerinin tarihini biliyor. Elbette böyle mükemmel bir koleksiyonda kahramanın yeri, konumu ve pratik faaliyetleri düşüncelerimizi netleştirmede çok önemlidir.

Yazarların Özkan Hüseyin’in biyografisi ve geçmişi hakkındaki bilgisi, bize bu güçlü kişiliğin ne kadar yakından tanındığını anlatıyor. Kanımızca Özkan Hüseyin’in hayatındaki bazı anları hatırlamaya değer.

Özkan Hüseyin, 1947 yılında Batı Trakya’nın Gümülcine bölgesi olan Sarıcalı köyünde doğdu. İlk eğitimini köyünde aldı. 1972’de bir fabrikada çalıştığı Almanya’ya geldi. Bundan sonra, Batı Trakya’nın acısını çeken bu Türk insanı, kendi topraklarının ve halkının hakları için mücadele etmek üzere uzun bir yola çıktı. Bu amaçla ilk önce yerleştiği Münih’teki Türk Kültür Merkezlerine ayak bastı ve bu alanda kendi çalışmalarını imzalamaya başladı. Tüm etkin hitabı ve eylemleriyle, büyük coşkuyla, dernekler, folklor ve müzik grupları kurdu. Batı Trakyalı Türklerin acısını düzenli olarak paylaşmanın yanı sıra, Türk Dünyasında birçok fikrinin de başlatıcısı ve lideriydi. Konferanslara ve sempozyumlara katıldı. Ona verilen zamandan her zaman faydalanarak, Batı Trakya’nın sıkıntılarını ve sorunlarını kürsülerden seslendirdi. Bu gün yine bir Türk aşığı olarak, ülkesinin gerçek sesini dünyaya yayma çabalarıyla gurur duyuyor.

1981 yılında Özkan Hüseyin, “Batı Trakyalı Türkler Ailesi Derneği” nin temellerini attı ve büyük Turancılığa giden yolda çalışmaya devam etti. Daha sonra Batı Trakya Türkleri Araştırma Merkezi’ni (BATTAM) kurması Hüseyin’in mücadelesinde büyük rol oynadı. Gönüllü bir araştırmacı şair ve yazar olarak 15 kitap yayınladı. Özkan Bey’in tüm kitaplarının teması; istikrarlı, uzlaşmaz bir yol ve bu konuda anlatılan talimatlar, bir destanın kolları kadar muhteşem. Başka bir deyişle, kitaplarının ana fikri, Batı Trakya’nın tanımı, tarihi, fethi, ruhani acıları, özlemi ve katlanmasıdır. Eski Batı Trakya kültürü ve folklorunun incelenmesi ve yayılması konusundaki araştırması, değerli bilgilerle zengindir. Kuşkusuz, Türk dünyası için değerli olduğunu düşündüğümüz kitapları: “Batı Trakya’nın Fethi: 1261-1367”, “Batı Trakyalı Türklerin Şairleri”, “Batı Trakyalı’nın Manevi Tarihi”, Cilt 2) “, Azerbaycan’daki Batı Trakya …), Özkan Hüseyin’in bu konuda yaptığı araştırmalar, Batı Trakya’nın tarihi konusunda ciddi ve otantik bir kaynak olarak görülmeli. Azerbaycan’daki Batı Trakya’ya duyduğumuz sempatiden bahsettiğimiz “Azerbaycan’daki Batı Trakya” kitabı, Özkan’ın ülkemize manevi ve kültürel açıdan halkımıza yakın olmasının canlı bir örneği..

Özkan Hüseyin hakkında yazılmış tüm metinler sevgi ve ışıkla yazılmıştır. Azerbaycan Türklerinin söz ve açıklamalarında, Türkçe uygulamaları, mücadele, yayılma ve kültür incilerinin övgüsü anlamıyla sunuluyor. Bu metinleri okuduğumda, yazarların Özkan Bey hakkındaki sözlerinin ve düşüncelerinin yürekten aktıkları izlenimini edindim. Başka bir deyişle, Özkan Hüseyin’in itibarlı ve şerefli yaşam tarzı, anavatanına olan aşkı, tarihi ve kültürü için bu büyük bir ilham kaynağı ve fırsat.. Bütün bunlar olmasaydı, sanatkarlar, Türkizm ve Turancılık gibi bu tür vesayetlerle övünemezlerdi! Yazılara aşina olduğumdan, sonunda yazarların, Özkan Hüseyin’in kişiliği, eserleri, konumu ve davranışları hakkındaki ifadelerinde farklılıklar olduğu sonucuna vardım. Aslında, çoğunlukta ifade edilen görüşler; kahramanlık taahhüdü, mücadeleye devam etmesi, kalbindeki kargaşa ve sevgi dolu ifadesidir. Ne yazık ki, yazarlara büyük ateşin kalbi sözleriyle ifade edilen çok kesin ve etkili düşüncelerden ayrı olduğunu söylemek mümkün değildir. Öncelikle ve en önemlisi, Özkan’ın çok fazla etkinliği, yapılacak çok işi ve programlarının çok büyük olması. Çalışmaları, konumu ve davranışlarıyla ilgili ifadelerinde belirtildiği gibi çelişkili fikirler vardır. Ancak onları tekrar kabul etmek de yanlıştır.

Özkan Hüseyin, tüm konuşmalarında sloganı her zaman yankılanıyor: “Türkün Türk’ten başka dostu yok!..” Azerbaycan ve Türk arkadaşlarının yazı ve konuşmalarındaki görüş, Özkan Hüseyin’i gerçek bir Türk mücadeleci, bir Batı Trakyalı mücadeleci, bir şair ve bağımsız bir araştırmacı olarak tanımlamayı mümkün kılıyor. Yerini “Büyük Türk Evladı” olarak niteleyelim. Kitapta yer alan yazılar ve şiirlerdeki mücadeleyi yansıtan yazılar, Özkan Bey’in karakterini açıkça yansıtıyor. Özkan Hüseyin Batı Trakya’nın sıkıntılarıyla o kadar dolu ki sözleri ve anlatımları bitmiyor. Her zaman bir mücadele var. Hayatta Kalma, Milletin Yaratılışı, Tarihin görkemli sayfalarında kalabilmek için, mücadele insanlarının sürekli çalışmaları gerekir. Özkan Hüseyin, kalbindeki Batı Trakya’ya olan sevgisi ve ülkesinin huzuru için dünyayı dolaşıyor. Bunun adı mücadele faaliyetleridir. Batı Trakya’nın haklarının tanınması için sürekli bir ideolojik mücadele içinde, pratik faaliyetlerinde ve genel olarak Turanizm mücadelesinde.

Kitabında toplanan edebi ve sanatsal örnekler hakkındaki tartışmalar, bir çok makalede ifade edilen düşünceler o kadar güçlüdür ki insanları düşündürür. Mesela tanınmış Türk şair ve yazar Günvar Kormaz, ona “Trakya Güneşisin” diyor … Ankara Gazi Üniversitesi temsilcisi Yunus Zeyrek, kahramanımızı tanıtıyor: “Özkan Hüseyin, düşüncede erime ve kaybolma korkusunu paylaşmak istiyor… Her kim söylese, Batı Trakya’nın sana ihtiyacı var..” ANAS Nasimi, Dilbilim Enstitüsü çalışanı Elchin Muradkhanli, Türk dostunu, Azerbaycan’ın en büyük düşünürlerinden biri olarak görüyor: “20. yüzyılın başında Ozkan Hüseyin’i düşünüyorum”  Azerbaycan milliyetçisi Mammad Amin Rasulzadeh, Nasib Bey Yusifbeyli, Alimardan Topchubashov, Fatali khan Hoyski devam ediyor… Genel olarak “Ağabey Özkan harika bir insandır. O, bir Türk gururu, yaşayan bir kalp kaynağıdır.” … Bunlar, Özkan’ın mücadelelerine hayranlık ifadesi olan bu kadar değerli fikirler. Vatandaşlarımız, şairler ve yazarlar tarafından bildiğim Özkan Hüseyin’e adanan yazılar, konuşmalar, anıtlar ve şiirler, ruhlarımızı güneş ışığına aktaracak güçtedir. Bu güç, bizi Turan’a götüren yoldaki birliğimizdir …

Kitapta, fikri gösteren maddi deliller, Türk dünyasının muhteşem kişilikleri ile Türk dünyasının dayanışmasını yansıtan saygın toplantılar ve fotoğraflar da yer almaktadır. Özkan’ın ideolojik mücadelesine verdiği değer, ödüllerle sayılmaz. Kısacası görüntüsü, granitten yapılmış görkemli bir heykeli andırıyor. Gelecek nesil, kesinlikle bu anıtın ışığı ile güçlendirilecektir…
Belirtildiği gibi: Turan’ı kalbinde yaşayan Özkan Hüseyin’in arkadaşları o kadar fazla ki, ondan mutlu olmamak imkansız. Bu nedenle edebiyat, kültür, Türk dünyasının insanları, dost canlısı ve barışçıl insanlar her zaman bu değerli insan tarafından memnuniyetle karşılanır ve büyük sevgi ile konuşurlar. Bütün bunlar ile güçlendirilen mücadele insanları, kendisini güvenilir bir arkadaş olarak görüyor. Turancılığa giden yol, Özkan Hüseyin için Mekke ve Medine’ye giden yol kadar kutsal ve onurlu.. Bu açık yolda, sadece Batı Trakya değil, tüm Turan bölgesi çok muhteşem görünüyor …

Şəfəq Nasir,

Filologiya üzrə fəlsəfə doktoru, yazıçı-publisist

AZƏRTAC

a

 

Share: